16 Ocak, 2015
Hüseyin TORUNLAR / DEVENTER (İnterAjans) – Çeşitli konulardaki sorularımızı yanıtlayan Türkiye’nin Deventer Başkonsolosu Zafer Ateş, toplumun ortak sorunlarını güçbirliği içinde aşabileceğini anlattı. Eğitim konusunda vatandaşlara “teşvik” edici olun çağrısında bulunan Başkonsolos Ateş, “Okul, aile ve öğrenci üçgeninde bir kenarın zayıf olması sıkıntılar çıkarır. Bu noktada velilere çok büyük görev düşüyor. Tamamen sorumluluğu okullara bırakıp bir kenara çekilmek olmaz. Ailelerin çocuklarının eğitiminin her aşamasında, yani ana okuldan üniversite çağına kadar, hatta mezuniyete kadar çocukla ve okulla iç içe olmaları gerektiğini düşünüyorum” ifadesini kullandı.
-Hollanda’ya Türk iş gücü göçünün 50.yılını geride bıraktık. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
50 yıl içinde Türk toplumunun geldiği aşama son derece kayda değerdir. Bundan 50 yıl önce vatandaşlarımız buraya geldiklerinde her türlü imkanlardan yoksun durumdaydılar. Zaten buraya gelen vatandaşlarımızın amacı da ekonomik manada belli bir gelir elde ettikten sonra memlekete dönmek yönündeydi. Fakat bu mümkün olmadı. Çünkü ikinci ve üçüncü nesil dünyaya geldi ve bu çerçevede aile birleşimleri oldu, toplumumuz buralara kök saldı. Toplumumuz zaman içinde ilk yıllarda yaşadığı sıkıntıları büyük ölçüde geride bıraktı. Toplumun her alanında, siyasetinden tutun ekonomi, kültür, sanat, eğitim gibi her alanda kendine yer buldu. Peki geldiğimiz yer tatmin edici midir? Elbette 50 yıl öncesine göre belli bir ilerleme olmakla birlikte halen kat edilecek aşamalar mevcuttur. Asla mevcutla yetinmemek gerekir. Bunun için eğitime özellikle önem vermeliyiz. Ailelerimize bu konuda çok önemli görevler düşüyor. Çocuklarının geleceğin toplumunda layık oldukları yerlere gelebilmeleri için eğitim konusunda teşvik edici olmalılar.
-Ancak gençlerimiz arasında okulu terk etme oranı yüksek.
Okul, aile ve öğrenci üçgeninde bir kenarın zayıf olması sıkıntılar çıkarır. Bu noktada velilere çok büyük rol düşüyor. Tamamen sorumluluğu okullara bırakıp bir kenara çekilmek olmaz. Ailelerin çocuklarının eğitiminin her aşamasında, yani ana okuldan üniversite çağına kadar, hatta mezuniyete kadar çocukla ve okulla iç içe olmaları gerektiğini düşünüyorum. Bazen gidilecek bölümün seçilmesinde, mezuniyet sonrası hangi mesleğe yönelim konusunda ailelerimiz çocuklarımızla sağlıklı bir iletişim içinde olmalılar. Ailelerin bu konularda sıkıntıları varsa uzman kişilerden destek almalarında fayda var. Okul aile birliklerinde ya da çeşitli organlarında velilerimiz görevler üstlenip eğitim içinde aktif bir şekilde yer almalılar. Maalesef üzülerek söylüyorum bazı aileler çocukları ile hiçbir şekilde ilgilenmiyorlar. Hatta çocuğunun gittiği okulun adını ve adresini bile bilmeyen ailelerimiz var. Bu nedenle çocuklarımızı yalnız bırakmamalıyız. Kaderlerini yalnızca okul yönetimlerine de bırakmak hata olur. Kendimiz de dayatmacı olmadan çocuklarımızı eğitimde iyi bir şekilde yönlendirebiliriz. Bu konuda çocukların ilgi ve yeteneklerini göz önünde bulundurmalıyız. İlla benim çocuğum şu olacak, bu olacak dememeliyiz. Toplumumuzun içinde eğitim alanında belli noktalara gelmiş uzmanlarımız var, onların tavsiyeleri de çocuklarımızın geleceğine ışık tutabilir.
– Uyum konusundaki düşüncelerimizi öğrenebilir miyiz?
Türk toplumunun 50 yılda geldiği noktaya bakılırsa uyum konusunda bir sıkıntı olmadığını düşünüyorum. Toplumumuz Hollanda toplumu ile iç içe kaynaşmış durumda. Kendilerine artık ben Hollandalı Türk’üm diyebilmelidirler. Ben bu konuda herhangi kompleks olduğunu da zannetmiyorum. Elbette ki uyum söz konusu olduğu zaman insanların kendi öz kültürlerini de muhafaza etmeye, daha geliştirmeye ilişkin önlemler almaları gayet doğaldır. Hollanda bir göçmen ülkesidir. Farklı dönemlerde çeşitli sıkıntılarla karşılaşılabilir ve farklı görüşler ifade edilebilir. Ancak işin özüne inildiğinde, genele bakıldığında, buradaki vatandaşlarımızın uyum konusunda bir sorunları olmadığını düşünüyorum.
-Görev bölgenizdeki Türk işadamlarının iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin daha da gelişmesi yönündeki çabalarına ilişkin neler söylemek istersiniz?
Buradan yoğun bir çaba var. Türkiye’den desık sık ticari heyetler geliyor. Ticari ilişkilerin geliştirilmesi konusunda ciddi bir çaba söz konusu. Farklı sektörlerden işadamlarının buluşmalarına olanak sağlayacak toplantılar planlamaktayız. İki ülke arasındaki ticaret hacminin çok daha artabileceği düşüncesindeyim.
-Son olarak neler söylemek istersiniz?
Her zaman kapımız vatandaşlarımıza açık. Burada vatandaşlarımıza hizmet için bulunuyoruz. Her anlamda kendilerine destek vermeye çalışacağız. Bu yıl Türkiye’de genel seçimler yapılacak. Şimdiden adres kayıtlarını yaptırmalarını tavsiye ediyorum. Bildiğiniz gibi görevimize başlayalı 4 ay oldu. Bu süre zarfında vatandaşlarımızla çeşitli etkinlikler çerçevesinde bir araya geldik.
Önümüzdeki dönemde bu etkinliklerimizi daha sık yapacağız. Vatandaşlarımızla buluşmalarımızın artmasından yanayım. Vatandaşlarımızın ortak sorunların tespitinde ve çözümler geliştirilmesinde birlikte hareket etmeleri önem taşımakta. Önümüzdeki süreçte bu yönde mesafeler kat edeceğimizi umuyorum.
© InterAjans – Haberlerin tüm hakları İnterAjans’a aittir, izinsiz kullanılamaz.
View full post on InterAjans.nl