Mehmet TATLI / AMSTERDAM (İnterAjans-AA) – Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Hükümet programını Meclis’e sunduk, 64. hükümet programını, toplumumuza da 3 ay, 6 ay ve 1 yıl içinde gerçekleştireceğimiz. 4 yıl içindeki hedeflerimizi tekrar takvimlendirilmiş bir şekilde paylaşacağız. 3 ay içinde verdiğimiz bütün sözlerin gereğini yapacağız, vaatlerimizi tek tek hayata geçireceğiz” dedi.
Sheraton Otel’de düzenlenen TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı kokteylinde katılımcılara hitap eden Davutoğlu, gerektiğinde eleştirileceklerini, sorular sorulacağını belirterek, bunun doğal olduğunu söyledi. Başbakan Davutoğlu, demokrasilerin bunun için var olduğunu, sivil toplumun da siyasete, katılımcı bir ruhla ve yönetişim anlayışı içinde katılmasını beklediklerini ifade etti.
VAATLER TANZİM EDİLDİ
Ahmet Davutoğlu, vaatlerini “hemen icraata geçirilecek olan vaatler”, “yasal genelge ve ikincil mevzuatla düzenlenecek vaatler”, “yasal düzenleme gereken vaatler” şeklinde tanzim ettiklerini, önümüzdeki hafta bunları tek tek ay bazında paylaşacaklarını kaydetti.
Sonrasında 3 ve 6 aylık takvimler içinde ele alacakları yasal düzenleme ve reformları takdim edeceklerini belirten Davutoğlu, yatırım ortamının iyileştirilmesi için ne gerekiyorsa yapacaklarını söyledi.
Geçtiğimiz günlerde Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından TBMM’ye sunulan Hükümet Programında, “Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın, soydaş ve akraba toplulukların, içinde bulundukları topluma entegre olmalarını, ekonomik, sosyal ve siyasi yaşama aktif katılımlarını desteklemekteyiz” ifadesi kullanılmıştı.
Programın “Yurtdışındaki Türk vatandaşları ve akraba topluluklar” başlıklı bölümünde, yurtdışındaki Türk vatandaşları ve akraba toplulukların bütün farklılıklarını sahiplenerek menfaatlerini koruma ile dil ve kültür birikimini geliştirme ve yurtdışına yapılacak hizmetleri kalıcı ve sağlıklı şekilde götürebilmenin, dış politikanın ana unsurlarından biri olacağı kaydedilmişti.
Programda şu ifadeler yer alıyor: “Bu yaklaşımla, yurtdışındaki vatandaşlarımız ve akraba topluluklar olarak farklı ülkelerde yaşayan kardeşlerimizin sadece başı sıkıştığında değil, her daim yanında olmayı ve onlarla birlikte yeni kültürel ve ekonomik inisiyatifler geliştirmeyi benimsiyoruz. Önümüzdeki dönemde de bütüncül strateji çerçevesinde, yurtdışında yaşayan vatandaşlarımıza yönelik farklı kurumlarımız tarafından yürütülen hizmetlerin koordinasyonunu sağlamayı temel önceliklerimiz arasında görüyoruz.
Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın, soydaş ve akraba toplulukların, içinde bulundukları topluma entegre olmalarını, ekonomik, sosyal ve siyasi yaşama aktif katılımlarını desteklemekteyiz. Bununla birlikte, asimilasyon politikalarına karşı, kültürel kimliklerinin korunmasına azami önem gösterecek ve gerekli desteği vermeye devam edeceğiz. Bu kapsamda, yeni dönemde de yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın kültürel aidiyetlerinin korunmasını, STK’larının daha etkin hale getirilmesini, topluma aktif katılım kapasitelerinin geliştirilmesini ve vatandaşlık haklarının kullanımının güçlendirilmesini destekleyeceğiz.”
DÖVİZLİ ASKERLİK
Yurtdışında yaşayan vatandaşların dövizli askerlik bedelinin, 6 bin eurodan bin euroya düşürüleceğine vurgu yapılan programda, Türkiye’den borçlanarak emekli olan yurtdışındaki vatandaşların bulundukları ülkelerde yarı zamanlı çalışabilmeleri için ikili anlaşmalar çerçevesinde gerekli çalışmaların yapılacağı kaydediliyor.
Programda, yurtdışında yaşayan vatandaşların, tanıma ve tenfiz davalarının mağduriyet yaratmayacak sürede sonuçlanması için gerekli yasal düzenlemelere gidileceğine de işaret edilerek, şu ifadelere yer veriliyor:
“Yurtdışından alınan meslek diplomalarının Türkiye’de meslek lisesi diplomasına denk tanınması ve vatandaşlarımızın bulundukları ülkelerde edindikleri meslek diplomaları ve ustalık belgelerinin Türkiye’de kazanılmış diplomalarla denk kabul edilmesi için gerekli çalışmaları tamamlayacağız. İhtiyaç duyulan bölgelerde yeni başkonsoloslukların açılması ve yetersiz kalan başkonsolosluklarımızın binalarının yenilenmesi ve genişletilmesi için gerekli adımları atacağız. Yurtdışındaki eğitim kurumlarına ve okullara yönelik, o ülkelerde yaşayan eğitmenlerin yerinden görevlendirilmesiyle ilgili çalışmalar tamamlanacak ve yurtdışı öğretmen sayısını artıracağız. Anadil eğitiminin yaygın olarak verilmesi ve kültürel kimliklerin korunması amacıyla yurtdışındaki sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerini destekleyecek, bu amaçla eğitmen ve materyal desteği sağlayacak, proje destek bütçesini ihtiyaca cevap verebilecek oranda artıracağız. Yurtdışında yaşayan gençlerimizin Türkiye’nin engin tarih ve kültürünü bizatihi tecrübe etmeleri için kültürel gezi ve kamp programlarını yaygınlaştıracağız.”
DİN VE EĞİTİM HİZMETLERİ
Yurtdışı din hizmetlerinin kapasitesinin geliştirilmesi, tüm topluma ve STK’lara ulaştırılması, yerel dini öğretim kurumlarının desteklenmesi ve yerinden görevlendirme yapılmasının teşvik edileceğinin belirtildiği programda, “Üniversitelerin yurtdışında yerleşke/kampüs açabilmesi için yasal düzenlemeleri gerçekleştireceğiz. Devlet üniversitelerinin, vatandaşlarımızın yoğun yaşadığı ülkelerde hizmet vermesini sağlayacağız. TÜBİTAK, üniversiteler ve araştırma merkezlerinin diasporamızın sosyal, ekonomik, kültürel, siyasi, hukuki ve diğer ilgili alanlarda meseleleri ve gündemleriyle ilgili araştırmalar yapmalarını teşvik edeceğiz” deniliyor.
Programda, Türkiye’de yükseköğrenim görmek isteyen gençlere üniversite kontenjanlarının artırılmasının sağlanacağı, yurtdışındaki lisansüstü eğitimli vatandaşların Türkiye ile ilişkilerinin canlı tutulması için iletişim ağı, veri tabanı ve kataloğu oluşturulacağı duyuruluyor.
Yurtdışında yaşayan Türklerin bulunduğu ülkelerde okulların, kreş ve orta öğretim seviyelerini de barındırır şekilde kurulmasının teşvik edileceği, üniversiteler bünyesinde Diaspora Araştırma Enstitülerinin kurulması ve geliştirilmesinin destekleneceği ifade edilerek, şunlar kaydedildi: “Yurtdışında yaşayan insanlarımızın ülkemize yerleşmeleri durumunda olası entegrasyon sorunlarına karşı programları teşvik edeceğiz. Bilhassa yeni nesillerin Türkçe ve kültürümüzü korumaları noktasında mevcut hizmetlerimizi geliştirecek yeni adımlar atacağız. STK ve vakıflar aracılığıyla yaygın dil ve kültürel eğitimlerin hazırlanıp uygulanması için destek sunacağız.”
Programda, aile birleşiminde yaşanan sıkıntıları gidermek amacıyla, toplumlararası ilişkilerin artırılması ve aile değerlerinin yaşatılması için ilgili ülkeler nezdinde girişimlerin sürdürüleceğine işaret edilerek, “Tüm insanlık için büyük tehdit oluşturan ayrımcılık, ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığıyla mücadelede ilgili ülkelerle birlikte hareket ederek, yurtdışındaki insanımızı da yakından ilgilendiren insani değerlerin korunması hususunda çalışmalarımızı artıracağız” ifadesi kullanıldı.
YUNUS EMRE ENSTİTÜLERİ
Önümüzdeki dönemde önemli oranda Türkiye kökenli nüfusu barındıran tüm Batı Avrupa ülkelerinde kültür anlaşmalarının güncelleneceği, anlaşma olmayan ülkelerle de anlaşma yapılmasının sağlanacağının aktarıldığı programda, yenilenen kültür anlaşmaları çerçevesinde, Yunus Emre Enstitüleri’nin dünya genelinde daha etkin şekilde tesis edileceğine vurgu yapıldı.
(İnterAjans-AA)
© InterAjans – Haberlerin tüm hakları İnterAjans’a aittir, izinsiz kullanılamaz.
View full post on InterAjans.nl