Yavuz Selamun (Nederland Agenda): Vahim olan, ‘eleştiri’ kültürümüz!

Yavuz Selamun (Nederland Agenda): Vahim olan, ‘eleştiri’ kültürümüz!

25 April, 2015

SELAMUN YAVUZ VAHIM OLAN ELESTIRI KULTURUMUZNEDERLAND Türkiyeli İşçiler Birliği (HTİB) Başkanı Mustafa Ayrancı, 1915 olayları ile ilgili ‘Etnik temizlik hareketiydi’ şeklinde yaptığı yazılı açıklamayla 24 Nisan arifesinde Hollanda’da bomba etkisi yaptı. Hollanda Türk medyasında karşılıklı açıklamalar yapılırken, sosyal medyada da eleştiriler birkaç gün içerisinde çığ gibi büyüdü. Hatta Mustafa Ayrancı yaptığı açıklamada tehditler bile aldığını söyledi.

Tarihçiler arasında bile görüş ayrılığının olduğu bu çetrefilli konuda değişik görüşlerin olması, birbirine zıt fikirlerin beyan edilmesi gayet normal. Kaldı ki bu konu sadece arşivlerin tarihçiler tarafından araştırılması ile de sınırlı değil.

Konunun siyasi boyutu var… Uluslararası ilişkiler boyutu var…

Hangi görüşü savunurlarsa savunsunlar, insanların tehdit edilmesi kabul edilebilir bir durum değil. Öncelikle bunu vurgulamak gerekir.

Karşılıklı eleştiriler yapılırken, insanların değil fikirlerinin hedef alınması ve bu eleştirilerde tutarlılık olması esastır. Hatta bu esaslara göre yapılan eleştiriler amaçlarına daha çabuk ulaşırlar.

Toplumumuzun eleştiri kültürünü eleştirerek bazı değerlendirmeler yapmak istiyorum.

***

Mustafa Ayrancı’nın 1915 olayları ile ilgili yaptığı bu açıklama ne ilk, ne de son olacak. Kabul edin veya etmeyin, bir sivil toplum lideri olarak Ayrancı’nın Hollanda Türk toplumu adına örneğin Türkçe Anadil dersleri ve harçların geri ödenmesi ile ilgili yaptığı çalışmaları kimse inkâr edemez; bu özverili çalışmalar bir çırpıda silinip atılamaz.

Her ne kadar Ayrancı’nın 1915 olayları konusunda yaptığı açıklama daha önceki açıklamaları ile tutarlılık gösterse bile ben Ayrancı’nın bu açıklamasını oldukça yadırgadım…

Neden mi?

Bence iki nedeni var…

Birincisi… Kendisinin muhalif olduğu yönetimin Hollanda’da da Türk toplumunu ayrıştırmak için çaba sarf ettiğini bile bile bu açıklamayı yapması… Bu açıklamayla Türk toplumunun daha çok ayrışmasına sebep olduğunun farkında değil mi? Ve böylece muhalif olduğu yönetimin ekmeğine yağ sürdüğünü bilmiyor mu?

İkinci neden ise 1915 olayları ile ilgili tartışmaların uluslararası boyutu ile ilgili. 24 Nisan’a doğru Batı ülkelerinde her yıl başlatılan bu tartışmalarda Sevr’i hortlatma çabasında olan emperyalist güçlerin parmağının olduğunu artık biliyoruz. Emperyalist güçlerin Sevr dayatmasındaki ‘Büyük Ermenistan’ı gerçekleştirme hayali güncel uluslararası konjonktürde ‘soykırımı’ iddiasını Türkiye’ye kabul ettirmekle başlayacak, devamında da toprak talepleri gelecek.

Hem emperyalist güçlere karşı olduğunuz tavrını takınıp, hem de emperyalist güçlerin yazdığı senaryoda figüran rolünü üstlenmek bence büyük bir çelişki örneği.

***

Wat, Mustafa Ayrancı’nın açıklamasına sert tepki gösteren kesimler emperyalizmin oyunlarına ve Sevr’in hortlatılmasına karşı olduklarından mı böyle tepkiler gösterdiler?

Hayır, kesinlikle değil. Ve hatta tutarlılık açısından daha da vahim bir çelişki var.

Tepki gösteren kesimlerin söylemleri ve paylaşımları popülizmden ileri gitmiyor.

Geçen yıl Almelo’da yürüyüşe Türkiye hükümeti desteği ile kendilerine tahsis edilen otobüslerle katılanlar, bu yıl ASALA terörüne ve Ermeni soykırımı iddialarına karşı yapılan birçok etkinlikte neredeydiler?

Geçen yıl Almelo’da sloganlar atıp kendi egolarını rahatlattılar, ama bu yıl konu ile ilgili hangi konferansa katılıp bilgi sahibi oldular?

Geçen yıl zamanın başbakanı Erdoğan’ın 23 Nisan’da ‘…20. yüzyılın başındaki koşullarda hayatlarını kaybeden Ermenilerin huzur içinde yatmalarını diliyor, torunlarına taziyelerimizi iletiyoruz’ açıklamasına hangi tepkiyi gösterdiler?

Neden o yıllarda Ermeni vahşetine maruz kalan Türk ve Kürt köylülerinin torunları için de bir taziye talebinde bulunmadılar?

Bu tepkileri gösterenler, Hollanda kamuoyunu, basınını ve parlamentosunu etkilemek için hangi çabayı sarf ettiler?

Aynı görüşte olmadığımız fikirlere karşı eleştiri yapacaksak, tutarlılık, samimiyet ve bilgi gerekir. Slogan atarak, popülist söylemlerle eleştiri yapılmaz.

Mustafa Ayrancı’nın açıklamalarına karşılık en geniş kapsamlı açıklama, Lahey Türklere Soykırımları Araştırmaları Vakfı Başkanı Sefa Yürükel’den geldi. Basına gönderdiği dokuz sayfalık açıklama ile adeta, ‘düzeyli eleştiri böyle olur’ diyerek tarihi kanıtlarını ortaya koydu.

***

Mustafa Ayrancı’nın açıklaması ne kadar talihsiz ve çelişkili ise, tepki gösterenlerin söylemleri de bir o kadar tutarsız ve samimiyetten uzak.

Hollanda’da Türk toplumunu ilgilendiren her konuda önce bilgi sahibi olup, sonra da ‘eleştiri kültürü’müzü geliştirmemiz gerekiyor vesselam. Buna da öncelikle insanları değil, fikirlerini hedef alarak başlamamız gerekiyor.

 

Elektronik posta: syavuz@kpnmail.nl
Twitter: syavuzt Is
Facebook: www.facebook.com/selamunyavuz

© ınterajans - alle rechten behoren interajans het Nieuws, gebruikt zonder toestemming.

Bekijk volledige bericht op InterAjans.nl