Türkiye’de 15 Temmuz’da gerçekleştirilen menfur kalkışmayı ve Hollanda’ya yansımalarını değerlendirmek ve istişarelerde bulunmak üzere Hollanda Diyanet Vakfı yönetim kurulu, HDV’nin 143 şubesinden yöneticiler ve din görevlilerinin iştirakiyle 24 July 2016 tarihinde Utrecht’te gerçekleştirilen toplantı sonucunda aşağıdaki hususların kamuoyuyla paylaşılması uygun görülmüştür.
15 July 2016 Cuma akşamı Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde yuvalanmış bir grup, seçilmiş Cumhurbaşkanı ve hükümeti görevden uzaklaştırma, Milli iradenin temsil edildiği parlamentoyu feshetme, emniyet güçlerini etkisiz hale getirme ve bunun sonucunda Anayasal düzeni askıya alarak yönetime el koyma girişiminde bulunmuştur. Bu darbe girişimi karşısında Aziz Türk Milleti tüm dünyaya örnek olacak cesur ve alicenap bir tutum sergilemiş, Demokrasi, Milli irade ve Hukuk düzenine sahip çıkmıştır. Demokrasinin kalbi Parlamentoyu bombalayan, 246 masum insanı katleden ve binlercesini de yaralayan bu terör örgütünü ve silahlı kalkışmasını şiddetle lanetliyoruz.
Türkiye’de, hükümet ve muhalefet de dahil olmak üzere Türk halkının ortak kanaati, bu darbe kalkışmasının arkasında terör örgütü FETÖ/PYD vardır. HDV olarak bu örgütü ve katliamını lanetleyen görüşümüzü daha önce açıklamıştık. Bize göre bu örgütün, PKK, Boko Haram ve IŞID ten hiçbir farkı yoktur. Dini değerleri kendi sapkın inanışlarına göre yorumlayan bu gibi örgütlerle, bütün insanlık ailesi olarak birlikte mücadele edilmelidir.
Hollanda Türk toplumunun Türkiye ile özel bir bağının bulunması sebebiyle Türk halkının acısını paylaşması ve benzer duyguları burada da hissetmesi yadırganmamalıdır. Akrabalarının büyük bir çoğunluğu hala Türkiye’de yaşayan bir insanın, bütün bu olaylar karşısında duygusuz ve sessiz kalması elbette düşünülemez. Şunu da belirtmek gerekir ki, Azerbaycan, Bosna Hersek ve Kuzey Afrika gibi farklı ülke kökenli kardeşlerimizin yanı sıra sayıları çok az da olsa Hollandalı dostlarımızın dayanışmasını hissetmek güzel bir duygu olarak hafızamızda yer etmiştir. Demokrasiyi ve milli iradeyi koruma uğruna canlarını veren şühedaya Allah’tan rahmet ve gazilere acil şifalar diliyor, Aziz Türk Milletine geçmiş olsun ve başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz.
Religious Foundation of the Netherlands, kuruluşundan bugüne kadar hiç bir siyasi, etnik ve mezhep ayırımı yapmamış ve bundan sonra da yapmayacaktır. Nitekim HDV şubelerimizin üyeleri ve cemaatleri içerisinde her siyasi görüşten ve her etnik kökenden insan mevcuttur, bu durum böyle de devam edecektir. Camilerimize sırf ibadet etmek veya dinini öğrenmek maksadıyla herkese kapılarımız sonuna kadar açıktır. Ancak şubelerimiz nezdinde, şiddet ve terör uygulayarak masum insanları katleden hiç bir terör örgütünün propagandasının yapılmasına müsaade edilmesi söz konusu değildir. Zira Türkiye’deki bu menfur kalkışmayı gerçekleştiren teröristler ile Bürüksel veya Paris’te bomba patlatarak masum insanları katleden teröristler arasında hiç bir fark yoktur.
Türkiye’de vuku bulan bu şiddet ve terör olaylarının, Hollanda toplumunun huzur ve barışına hiçbir şekilde zarar vermemesi için hem genel merkezimiz hem de şube yöneticilerimiz başından itibaren azami derecede gayret göstermiş ve bundan sonra da aynı duyarlılığımız devam edecektir. Başından itibaren tüm camilerimizde sakin ve makul hareket edilmesi için sürekli duyurular yapılmıştır. Nitekim Cuma hutbemizde kardeşlik konusu işlenmiş ve sonunda da herkes sükunete ve itidale davet edilerek, tepkilerin ve protestoların hiçbir şekilde şiddete dönüşmemesi uyarısında bulunulmuştur. Ayrıca bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da şubelerimizin ve üyelerimizin, HDV’dan ve yerel makamlardan izin almadan her hangi bir protesto yürüyüşü veya toplantısı yapmamaları ve bu tür izinsiz tepki programlarına katılmamaları kararlaştırılmıştır.
Son günlerde camilerimizde kargaşa çıkarmak ve cemaatimizi kışkırtmak üzere bazı provokatörlerin cemaat arasına karışarak Türkiye’de 246 masum insanı öldüren teröristleri savunduğu ve o teröristlerin propagandasını yapmaya kalkıştığı haberleri artmıştır. Bu teröristleri savunmanın, meş’um olayda akrabalarını ve arkadaşlarını kaybeden insanlar için çok acık bir kışkırtma olduğunda hiç şüphe yoktur. Ayrıca katilleri ve kötüleri övmek, bizim evrensel değerlerimizin de bir ihlalidir. Bütün camiamızı bu kışkırtmalar karşısında sakin ve mutedil olmaya, fitne ve fesat çıkartmaya çalışanlara karşı kesinlikle fiziki müdahalede bulunulmadan derhal güvenlik güçlerine ihbar edilmesine davet ediyoruz. HDV, din hizmeti sunan bir sivil toplum kuruluşu olduğundan İslam dini ile taban tabana zıt olan her türlü şiddeti ve terörü temelden reddetmekte ve lanetlemektedir. Fakat şiddete ve teröre karşı gösterilerin tepkilerin mutlaka hukuk içerisinde kalmasını ısrarla beyan ediyor, şiddet ve tehdit içeren hiçbir tepkiyi onaylamıyoruz.
Hollanda Diyanet Vakfının son günlerde dedikodu, iftira ve suçlamaların hedefi haline getirilmeye çalışılması son derece üzücü ve düşündürücüdür. Çünkü HDV, bir taraftan kuruluşundan itibaren yapıcı ve şeffaf bir şekilde Müslüman toplumun dini ihtiyacını güvenilir ve sağlam bir bilgiyle gidermeye gayret etmekte, diğer taraftan da Hollanda devleti ve kurumlarıyla ortak çalışmayı ve her konuda diyaloğu önemseyen ciddi bir partnerlik işlevini yerine getirmeye çalışmaktadır. Nitekim Groene Kerken, Sanquin (kan bankası), Voedselbank ve VluchtelingenWerk gibi sosyal yardım kuruluşlarıyla ciddi bir işbirliği içerisindedir. Hollanda Diyanet Vakfı’nın söylemlerini ve davranışını Hollanda kamuoyunun bizzat bizden öğrenmesi için bütün iletişim kanallarımızın açık olduğunu belirtmek isteriz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
View full post on Haber Utrecht