16 November, 2014
Hollanda’da bu hafta içinde oldukça yoğun bir rapor kargaşası yaşandı. Gerek Hollanda ve Türk medyasında, gerekse sosyal medyada bu raporlar birbirleri ile ilişkilendirilerek değerlendirildi.
Dört aylık bir zaman diliminde Hollandalı Türklerle ilgili birbirinden bağımsız üç raporun kamuoyu ile paylaşılması, buna ilaveten bu hafta içerisinde Temsilciler Meclisinde hükümetin uyum politikaları ile ilgili bir genel görüşmenin gündemde olması kafaları iyice karıştırdı.
Bu raporların içeriğinin Hollanda Türk toplumu içerisinde tartışılmasının ve STK’nın konu ile ilgili görüş beyan etmelerinin kesinlikle olumlu bir gelişme olduğunun altını çizmek istiyorum. Belki de ilk kez, bizimle ilgili bu raporlara ve tartışmalara aktif olarak katılıyoruz.
Söz konusu raporların içeriği ile ilgili bir yorum yapmadan, bu araştırmalar ve raporlar ile ilgili bazı teknik bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum. Böylece tartışmaların doğru bir zeminde yapılabileceğini ümit ediyorum.
“Türk Gençleri ve Radikalizm” raporu
İlk rapor bizim kısaca ‘Gençlik Raporu’ dediğimiz, Adalet ve Güvenlik Bakanlığı bünyesindeki Bilimsel Araştırma ve Dokümantasyon Merkezi (WODC) ve Terörizmle Mücadele Ulusal Koordinatörünün (NCTV) talimatıyla Rotterdam Erasmus Üniversitesi tarafından yapılan araştırmanın sonucunu kapsıyor. Hazırlıklarına 2011 yılında başlanılan bu araştırmanın raporu 10 Juli 2014 tarihinde kamuoyuna açıklandı. Araştırma nedeni, 2000’li yılların sonunda Türk gençlerinin radikalizme olan ilgisinin arttığı haberleri ve 2011 yılının ilk haftalarında ‘de Volkskrant’ gazetesinde günlük işlerinde profesyonel çalışmalar yapan bir grup Türk’ün, Türk gençlerinin kaygı verici boyutta sorunları olduğunu vurgulayan bir manifesto yayınlamalarıydı.
Bu raporla ilgili haberleri, sonuçları değerlendiren yazılarımızı ve araştırma Kurulu başkanı Prof. Dr. Staring ile yaptığımız söyleşiyi InterAjans.nl arşivinde bulabilirsiniz. Bu raporun en önemli sonucu olarak “Hollandalı Türk gençleri, inançlarını giderek artan oranda pragmatik ve daha bireysel yaşıyorlar ve laik İslam buna fırsat veriyor” deniyor.
“Türk Dinî Cemaatler” raporu
İkinci araştırma, Sosyal Güvenlik ve Çalışma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Asscher’ın 25 September 2014 tarihinde Temsilciler Meclisine gönderdiği Türk Dinî Kurum ve Kuruluşları ile ilgili rapor. Başbakan Yardımcısı Asscher bu raporu Temsilciler Meclisinin Mayıs 2013’te aldığı karar doğrultusunda yaptırdı. O dönemde özellikle Rotterdam’daki bazı öğrenci yurtlarında denetim eksikliklerinin basına yansıması sonucu konu Temsilciler Meclisine kadar taşındı. Temsilciler Meclisinde yapılan tartışmalar sonucunda, hem öğrenci yurtlarının denetimini yasal bir temele dayandırmak için bir yasa tasarısı hazırlanması, hem de dört büyük Türk dinî kurum ve kuruluşun dört ana maddede toplanan konular ile ilgili araştırma yapılması Bakan Asscher’dan talep edildi.
Dolayısıyla, Asscher’ın bu ‘Türk dinî cemaatleri’ ile ilgili yaptırdığı araştırma, kendi girişimi ile değil, Temsilciler Meclisi’nin talebi üzerine yapıldı.
Minister Asscher, araştırma ile ilgili Temsilciler Meclisi’ne sunduğu mektubunda araştırmanın Temsilciler Meclisi’nin isteği doğrultudaki bilgileri içermediği ve ek önlemler alınması gerektiği görüşünü savunuyor. Adı gecen kurum ve kuruluşların çalışmaları beş yıl sureyle mercek altına alınacak. Geçen Çarşamba günü Temsilciler Meclisinde hükümetin uyum politikaları ile ilgili yapılan genel görüşmede bu rapor da ele alındı.
“Hollandalı Müslüman Gençler ve Arap Sonbaharı” raporu
Kafaları karıştıran bir diğer rapor da Multikültürel Enstitü Forum’un araştırma kurumu Motivaction’a yaptırdığı ve 11 November 2014 tarihinde kamuoyu ile paylaşılan araştırmanın sonuçları ile ilgili. Forum, her ne kadar devletten maddi yardım alsa da, özerk bir kuruluştur; uyum ve toplumsal olayları içeren konularda çalışmalar yapar ve araştırmalar yaptırabilir. Dolayısıyla Forum’un yayınladığı araştırma raporunun hükümetle bir bağlantısı yok. Tam tersine hükümet, bu kuruma yapılan mali yardımların 2015’ten itibaren durdurulmasına daha önce karar verdi. Hollanda hükümeti, bu kurumun yaptırdığı araştırma sonuçlarını görmezden gelemez, ancak bu araştırmanın hükümetin talimatıyla Forum tarafından yaptırıldığı iddiası tabiri caizse ‘öküz altında buzağı aramak’ anlamına gelir ve mantıklı bir dayanağı yoktur.
Yaşları 18-34 arasında değişen 300 yetişkin Türk arasında yapılan bu araştırmanın en çarpıcı sonucu ise bu yaş grubunda yüzde 90’lara yakın bir kitlenin IŞİD’i destekler nitelikte görüş belirtmesi. Hollanda Türk toplumundan bu raporların sonuçları ile ilgili oldukça sert tepkiler geldi.
‘Siz-Biz’ kavgası yapmayalım
Bu teknik bilgilerin ışığında gerek Türk STK’nin, gerekse yerel, bölgesel ve ülkesel çaptaki Türk kökenli siyasetçilerin ve cemaat önderlerinin tartışmaları doğru bir zemin üzerinde yapmalarının Hollanda Türk toplumu adına büyük faydalarının olacağına inanıyorum. Adı geçen birbirinden bağımsız bu raporları birbiriyle ilişkilendirip ‘Siz-Biz’ kavgası yaparak tartışmalara katılırsak toplum olarak bir kez daha yaşadığımız topluma küser ve kendi kabuğumuza çekiliriz. Bunun da hiç kimseye bir faydası olmaz.
Elektronik posta: syavuz@kpnmail.nl
Twitter: syavuzt Is
Facebook: www.facebook.com/selamunyavuz
© ınterajans - alle rechten behoren interajans het Nieuws, gebruikt zonder toestemming.
Bekijk volledige bericht op InterAjans.nl