AMSTERDAM (İnterAjans) - 1 Mayıs İşçi Bayramı nedeniyle bir açıklama yapan Hollanda Türkiyeli İşçiler Birliği (HTİB) Başkanı Mustafa Ayrancı, “Dünyamızda yaratılan değerler hala eşit koşullarda paylaşılmıyor. Toplumsal eşitsizlik sürüp gidiyor” hij zei.
Bugün birçok ülkede açlık ve sefaletin bir yaşam biçimi olarak sürdüğünü belirterek, ülkeler arasındaki gelir dağılımı dengesinin giderek bozulduğunu anlatan Ayrancı, “Bugün yalnız şirketlerin iflasından söz edilmiyor, artık borçlu devletlerin iflası gündemde. Bu tehlike tüm insanlığı ve insani değerleri tehdit ediyor. Hollanda’da sağlık, refah ve insanın kendini geliştirmesine yönelik fonlarda sürekli kısıtlamalar yapılıyor. Sosyal ödenekler kısılıyor, sosyal güvence sisteminde değişikliğe gidiliyor; emekli, engelli, genç, yani toplumun her kesiminden emekçi olan vatandaşlarımızın hakları ellerinden alınıyor, vergiler artıyor; zenginler daha zengin, fakirler daha fakir oluyor. Toplumsal eşitsizlik sürüp gidiyor” açıklamasında bulundu.
Kısıtlama politikalarından en çok dar gelirlilerin etkilendiğini vurgulayan HTİB Başkanı Mustafa Ayrancı, sözlerini şöyle sürdürdü: “2010 yılında aşırı sağcı Wilders’ın dışarıdan desteğiyle başbakan olan Rutte, o gün gündeme getirdiği kemer sıkma politikalarını bugün de İşçi Partisi PvdA ile hala uygulayarak emekçi Hollanda halkının ve göçmenlerin yaşamını kökten sarsıyor.
İşsizlik sorunu bugün Hollanda toplum yaşamında sosyal bir felaket olarak kendini sürdürmektedir. İşsizlikten en fazla payını alanlar hiç şüphesiz gençler ve göçmenler olmaktadır. Yeni sosyal güvenlik yasa tasarısı (AOW,Wayong…) ile de işsizliğin daha kötü boyutlara ulaşacağı açıkça görülmektedir. Bugün Hollanda`da genel işsizlik ile göçmenler arasında yaşanılan işsizlik oranında ciddi uçurum gözlenmektedir. Bu eşit olmayan durum Hollanda toplumu ile göçmenler arasındaki ilişkileri olumsuz yönde etkilemektedir. Buna dur demek için birlikte mücadele etmek gerekmektedir. Bugüne kadar yapılan bazı çalışmaların etkin olamaması Wilders ve Wilders gibilerin güçlü olmasından değil, halkın yeterince birlik olamamasından kaynaklanmaktadır. Şunu bilmeliyiz ki ancak birlik olursak mevcut haklarımızı koruyabilir ve yeni haklar elde edebiliriz.
Ortaya çıktığı günden bu yana 1 Mei, dil, din, ırk ayrımı yapmadan, işçi ve emekçilerin birlik, dayanışma ve mücadele günü olmuştur.”
© ınterajans - alle rechten behoren interajans het Nieuws, gebruikt zonder toestemming.
Bekijk volledige bericht op InterAjans.nl