SON 10 yıldır giderek Avrupa’dan uzaklaşıp Ortadoğu batağına saplanan bir Türkiye gözlemliyoruz. 2004’te AB’nin kabul ettiği tam üyelik başvurusu ve üyelik müzakerelerinin başlaması ilişkilere yeni bir ivme kazandırmıştı, ama bu uzun sürmedi. AB’de Fransa ve Kıbrıs Rum Kesimi müzakerelerin devamını
HOLLANDA uzun bir süreden beri Temsilciler Meclisi’nde bir ‘köstebek’ arıyor. Bu arayış, Temsilciler Meclisi’nin en gizli ve gizemli komisyonunda görüşülen ‘devlet sırrı’ bilgilerin basına sızdırılması sonucu başladı. Devlet sırrı Yaklaşık iki yıl önce NRC Handelsblad gazetesi Hollanda’da yapılan 1 milyon 800
FRANSA‘da 130’dan fazla insanın ölümüyle sonuçlanan saldırılardan sonra ‘terör’ yine dünyanın gündemine oturdu. Daha önceki ‘terörün panzehri’ başlıklı yazılarımda, küresel terör eylemlerinin ancak din, mezhep ve ırk farklılığını öne çıkarmak yerine, tam aksine, laik düzeni ve ulus devleti koruyan bir
HOLLANDA’da yabancı düşmanlığı, ayırımcılık ve ırkçılığı temel prensip kabul eden partilerin hemen hepsi ‘protesto partileri’ olarak siyasi arenada yer aldı. 1960’lardan başlayarak günümüze kadar 10’larca parti aynı tema üzerinden oy avcılığı yaptı. İlk ırkçı akımlar Bunlardan ilki ‘Boerenpartij’, 1960’lı yılların
GÖÇMENLİĞİN en büyük özelliği herhalde insanın en az iki ülkeye aidiyet hissetmesi; doğduğunuz ülke ve doyduğunuz ülke. Göçmenlik süreci içerisinde her iki ülkeye bağlılık da konjonktürel bir dalgalanma gibi bazen azalıp bazen çoğalıyor. Böyle bir göçmenlik kaderi lüks müdür, yoksa
GEÇEN hafta Hollanda’da yaşayan birçok yurttaşımıza memleketten mektup geldi. Elli yıldır bizi ‘döviz yumurtlayan tavuk’ gibi gören Türkiye hükümetleri bizi hatırlamakta zorluk çekerken, Avrupa’daki 600 bin yurttaşın özel adreslerine geçtiğimiz hafta Başbakan Davutoğlu tarafından bir mektup gönderildi. Daha doğrusu 600
TÜRKİYE, 7 Haziran genel seçimlerinden sonra maalesef yeniden bir terör sarmalının içerisinde buldu kendisini. Geçen hafta sonu Ankara’da Türkiye tarihinin en büyük terör saldırısında 97 insan hayatını kaybetti. Öncelikle ölenlere rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diliyoruz. Kısa bir
KRAL Willem Alexander van Oranje… 46 yaşını bitirdikten 4 gün sonra kral ilan edilen Hollanda’nın güler yüzlü, yumuşak başlı görünen kralı… Sen neymişsin meğer… Seni hiç böyle tanımamıştık. Çocukluğundaki yaramazlıklarını, ergenliğindeki haylazlıklarını basına sızdığı kadarıyla takip edebilmiştik. Hollanda’nın en büyük
YAZ tatili dolayısıyla İnterAjans.nl’deki yazılarıma verdiğim ara, görünmez bir kaza sonucu öngördüğümden daha uzun sürdü. İnternet ve dış dünya ile ilişkimi de bir süre askıya alınca tekrar gündemi yakalamak biraz zaman aldı. Bu yazıya ‘Bismillah’ diyerek başlayıp ‘Her telden…’ başlığını