Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin (TOBB) desteği ile Antalya Ticaret Borsası (ATB) tarafından bu yıl 5′incisi düzenlenen Yöresel Ürünler Fuarı (YÖREX), Antalya Expo Center’de açıldı.
Açılış töreninde konuşan Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, binlerce yıldır medeniyetlere ev sahipliği yapmış Anadolu’nun mutfaktan el sanatlarına çok zengin bir kültüre sahip olduğunu, Yöresel Ürünler Fuarı’nın da ekonomik değerinin yanı sıra kültürel mirasın tanınması açısından da önem taşıdığını söyledi.
Dünya bir taraftan küreselleşirken bir taraftan da yerelleşmenin güçlendiğini kaydeden Yılmaz, küreselleşme ve yerelleşmenin iç içe geçtiği bu dönemde özgün kültürel ürünlerin kırsal kalkınmanın aracı olacağını bildirdi.
Bakanlık olarak kırsal kalkınma stratejisinin yenilendiğini belirten Yılmaz, Yüksek Planlama Kuruluna sunulmuş planla yöresel ürünlerin çok daha güçlü destek bulacağını anlattı.
Yöresel ürünlerin korunması ve hak ettiği değeri bulabilmesi açısından coğrafi işaretlerin çok önemli olduğunu dile getiren Yılmaz, coğrafi işaret konusunu üzerinde herkesin daha fazla durması gerektiğini vurguladı.
-179 coğrafi işaret
Bakan Yılmaz, bu yıl ekim ayı itibarıyla TPE’den tescil almış 179 coğrafi işaret bulunduğunu, 203 coğrafi işaret başvurusunun da inceleme aşamasında olduğunu bildirerek, Antalya’nın henüz coğrafi işaret alamadığını kaydetti.
Yılmaz, “Antalya tavşan yüreği zeytini tescil edilme sürecinde. Antalya’nın mutlaka coğrafi işaretlerini artırması gerekiyor” dedi.
Perakende sektörüne de çağrıda bulunan Yılmaz, “Aslında bütün perakende şirketlerimizin yöresel ürünlere sahip çıkması gerekiyor. Belli standartlara ulaşmış ürünlerimizi raflarda daha fazla görmek istiyorum. İnanıyorum ki bunu yaparlarsa hem bereketi artacak hem de tüketici sağlıklı ürünlerle tanışma fırsatı yakalayacak” diye konuştu.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da markalaşmanın önemine değinerek “Markanın ne faydası var? Birincisi ürün bir liraysa marka olunca 10 lira. Ürünü markalaştırma zenginlik demektir. Yöresel ürünlere sahip çıkmak zenginleşmenin anahtarıdır” ifadesini kullandı.
Marka yaratılmazsa ürünün sıradan ürün haline geleceğine işaret eden Hisarcıklıoğlu, “Lale özünde bizim fakat Hollanda’ya kaptırdık. Hollanda’nın sırf lale soğanından geliri 1 milyar dolar. Çünkü Hollanda lalesi diye markalaşmış ve bundan para kazanıyor” dedi.
YÖREX’in yöresel ürünlerin tanıtımı, ekonomiye kazandırılması ve markalaşma açısından çok önemli olduğunu dile getiren Hisarcıklıoğlu, geçen yıl fuarda sergilenen bir ürünün THY’nin menüsüne girdiğini söyledi.
Türkiye’nin turizm merkezi Antalya’nın önümüzdeki dönemde önemli organizasyonlara ev sahipliği yapacağını belirten Hisarcıklıoğlu, 2015 yılında bu aylarda G20 Liderler Zirvesi’nin Antalya’da yapılacağını, buna paralel dünya ekonomisinin yüzde 85′ini üreten işadamlarının da aynı tarihlerde Antalya’da dünya liderleriyle bir araya geleceğini bildirdi.
Tarım ihracatının katma değeri 17 milyar dolar
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları ise yaklaşık 21 milyar dolarlık ihracatı olan otomotiv sektörünün 1 milyar dolarlık katma değer, 17,7 milyar dolarlık tarım ihracatının ise 17 milyar dolar katma değer yarattığına dikkati çekti. Mirmahmutoğulları, “Otomotiv sektörünün tarımsal ihracat kadar katma değer yaratabilmesi için 340 milyar dolarlık ihracat yapması gerekiyor” diye konuştu.
Türkiye’nin 4 bin 200 bitki türüyle bu alanda dünyanın en zengin ülkelerinden biri olduğunu vurgulayan Mirmahmutoğulları, buğday ve zeytinin gen kaynağının Türkiye’de bulunduğunu belirtti.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Osman Budak da Antalya’nın Türkiye’nin misafir odası konumunda bulunduğunu, bu nedenle YÖREX’in Antalya’da düzenlenmesinin çok yerinde bir karar olduğunu söyledi.
Türkiye’nin kırsal kalkınmayla ilgili hamleler yapması, artık denizin, kumun, güneşin değil, kültürün de satılması gerektiğini ifade eden Budak, “Bu faaliyet aslında kırsal kalkınmanın da önemli adımlarından biridir” dedi.
ATB Başkanı Ali Çandır, Yöresel Ürünler Projesi ile Anadolu’nun üretim ve tüketim alışkanlığının deformasyona uğradığı günümüzde her kesimi ve her sektörü ilgilendiren, kaybolmaya yüz tutmuş zenginliklerin hakkını ve hukuku korumayı ve ekonomiye tekrar kazandırmayı hedeflediklerini anlattı.
Dünyada yöresel ürün pazarının 100 milyar dolar olduğunu, sadece AB’nin bin 500′e yakın yöresel üründen 55 milyar avroluk ekonomik değer oluşturduğunun altını çizen Çandır, Türkiye’de ekonomiye kazandırılmayı bekleyen 3 bin 500 yöresel ürün bulunduğunu ifade etti.
Açılış törenine Antalya Valisi Muammer Türker, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederayonu Başkanı Bendevi Palandöken, Türk Patent Enstitüsü Başkanı Habip Asan, bazı milletvekilleri ve sektör temsilcileri de katıldı.
26 Ekim’e kadar açık kalacak fuarda 62 il ile KKTC’nin yerel ürünleri sergilenecek. 113 stantta 325 katılımcının yer aldığı fuarda 110 oda ve borsa, 9 kalkınma ajansı, 51 kurum ve 155 firma bulunuyor.
© AA
View full post on InterAjans.nl