Selamün Yavuz (Hollanda Gündemi) Bilgi kirliliği…Şeffaflık…Töhmet…

Selamün Yavuz (Hollanda Gündemi) Bilgi kirliliği…Şeffaflık…Töhmet…

22 Kasım, 2014

SELAMUN YAVUZ BILGI KIRLILIGI SEFFAFLIK TOHMETBİLGİ KİRLİLİĞİ… ŞEFFAFLIK… TÖHMET…

Hollanda Türk toplumu olarak geçtiğimiz hafta çok kötü bir sınav verdik. Türk kökenli milletvekilleri Tunahan Kuzu ve Selçuk Öztürk’ün uyumdan sorumlu Bakan Asscher’ın uyum politikalarına ve İsçi Partisi PvdA Meclis Grubu ile ters düşmesi sonucu, bu iki siyasetçi PvdA Temsilciler Meclisi Grubundan ayrılmak zorunda kaldı.

Bu iki Türk kökenli siyasetçinin Temsilciler Meclisine seçildikten iki yıl sonra bu pozisyona düşmeleri Hollanda Türk toplumu açısından genel anlamıyla olumlu bir gelişme olarak kabul edilemez. Ama bu siyasetçiler PvdA Temsilciler Meclisi grubundan ayrılsalar bile, yeni bir Meclis Grubu oluşturarak parlamentoda çalışmalarına devam edecekler.

Toplum olarak bu olayın tartışmasını nasıl yaptık, nerede hatalar yaptık, bunun bir değerlendirmesini yapalım.

Bilgi kirliliği

Kuzu ve Öztürk’ün dört değişik dini cemaatten 5 örgütün 5 yıl süreyle mercek altına alınmasına karşı çıkma haberlerinin ardından hemen bunu ırkçılık, ayırımcılık ve insan hakları tartışmasına kadar götürdük. Sosyal medyada, yayılan haberlerin doğruluğuna bakmadan PvdA’ya, bakan Asscher’a söylemediğimizi bırakmadık.

Bundan daha önce de PvdA Meclis Grubundan istifa eden milletvekilleri oldu; bir siyasi görüş ayrılığını bu kadar abartarak konuyu ırkçılık ve ayırımcılığa kadar getirmenin kimseye faydası yok.

Bu haber kirliliğine yol açan en önemli sebep ise, cemaatlerle ilgili bir raporun mecliste görüşülmesinden bir gün önce, Forum adında bir kuruluşun araştırma kurumu Motivaction’a yaptırdığı bir ankette Türklerin yüzde 90’a yakın bir kısmının IŞİD’i desteklediği şeklinde açıklanan bir araştırma raporuydu.

Bir de baktık ki, medyada ve sosyal medyada bu iki rapor karıştırılarak, sanki Kuzu ve Öztürk’ün Forum’un anket sonuçlarına karşı çıktıkları için partilerinin Meclis Grubuyla ters düştükleri algısı oluşmaya başladı.

Hatta bazı yerlerde bu milletvekillerinin partiden atıldıkları yazıldı. Bu da bir bilgi kirliliği; çünkü partiden değil, Meclis Grubundan ayrılmak durumunda kaldılar sadece. Ama büyük bir ihtimalle bu iki milletvekilinin PvdA’dan ihraç edilmeleri için süreç başlatılacak.

Kulaktan dolma bilgilerle, araştırıp doğru bilgiler edinmeden tartışmalara katılan bazı yurttaşlarımız ise İsçi Partisi PvdA’nın bu iki milletvekilini meclisten attığını ileri sürerek düşüncelerini beyan etmeye başladılar.

Daha sonraki saatlerde ve günlerde Türk kökenli PvdA üyelerine, belediye ve Bölge Meclisi üyelerine ve hatta diğer milletvekillerine “partiden istifa edin” diye baskılar oluşturulmaya çalışıldı.

Hatta yine bazıları çıkıp ‘Nerede Hollanda’daki Türk sosyal demokratlar?’ diye çağrı yaptı. Bence sosyal demokratlar, bu kadar bilgi kirliliği ve insanlarımızın mantığıyla değil duygularıyla düşündükleri ve hareket ettikleri bir dönemde sessiz kalmakla en iyisini yaptılar.

Bu kadar bilgi kirliliğine karşı, ne Kuzu ve Öztürk, ne de özellikle adı geçen Sivil Toplum Kuruluşlarının yöneticileri kendi tabanlarına doğru bilgileri vermeyip, bu bilgi kirliliği içerisinde tartışmaların devam etmesine göz yummakla iyi bir sınav veremediler.

Şeffaflık

Daha önce şeffaflıkla ilgili bir yazımda aynen şu cümleyi paylaşmıştım: “Sorunları transparan bir yaklaşımla, hoşgörü ortamı içerisinde her şeyi açık seçik konuşarak tartışmanın çözüme daha fazla katkı sağlayacağına inanıyorum”.

Yapılan tartışmalarda ne şeffaf bir yaklaşım vardı, ne de hoşgörü ortamı. Çoğu insan tartışmaların nedenini araştırmadan Kuzu ve Öztürk’e kayıtsız şartsız desteklerini ilan ettiler.

Bu iki Türk kökenli milletvekiline tercihli oy veren 33 bin kişinin onların bu kötü gününde destek vermeleri gayet normal. Ama bu desteğin doğru bilgilerle ve şeffaf bir yaklaşımla olması gerekir. Onlara destek olalım derken, köstek olduğumuzun farkında mıyız?

Töhmet

Eğer adı geçen Sivil Toplum Kuruluşları, ortak bir bildiri yayınlayarak ‘Bizim saklayacak bir şeyimiz yok. Hesabımız – kitabımız açık seçik meydanda. Beş yıl değil, on yıl da bizi yakın takibe alsanız yasadışı bir şey bulamazsınız. Hodri meydan!’ mesajını verselerdi, böyle bir mesaj hem iki milletvekilinin partilerinin Meclis Grubunda kalmalarını sağlar, hem de bu tartışmalar Türk toplumu ve Türk kurum ve kuruluşları adına olumlu bir seyre girerdi.

Hafta başında Hollanda Türkiyeli İsçiler Birliği HTİB’in Başkanı Mustafa Ayrancı’nın yaptığı ”Sadece dini Sivil Toplum Kuruluşlarını değil, başka kuruluşları da mercek altına alsınlar. Bizi de incelesinler, saklayacak bir şeyimiz yok” şeklinde bir açıklamayı bütün Türk Sivil Toplum Kuruluşlarından beklerdik.

Tunahan Kuzu ve Selçuk Öztürk’ün görüş ayrılıklarını partinin Meclis Grubundan ayrılacak derecede ileriye götürmeleri de anlaşılır bir tutum değil. Bir parti içerisinde herhangi bir konuda değişik görüşlerin olması gayet doğaldır. Genelde meclis grubunda görüşmeler yapılır ve çoğunluğun görüşleri ve parti disiplini doğrultusunda tavır alınır. Ama Kuzu ve Öztürk kendi portföylerinde bile olmayan bir konuda bu görüş ayrılığını böylesine ileri bir noktaya getirmeleri oldukça düşündürücü.

Ayrıca, bir Hollanda gazetesinin PvdA Meclis grubundaki anonim kaynaklardan aldığı bilgiye göre, Kuzu ve Öztürk milletvekili seçildikten hemen sonra partilerinin Meclis Grubu ile ters düşmeye başlamışlar. ‘Biz onların Meclis Grubunda kalmaları için elimizden gelen her şeyi yaptık. Ancak onlar da partinin Meclis Grubundan atılmaları için her şeyi yaptılar’, şeklindeki açıklaması bütün bu olan olaylara daha objektif bir yaklaşım göstermemiz gerektiğinin işareti.

Şimdi Kuzu ve Öztürk, şapkalarını önlerine koyup düşünsünler. Beş Türk Sivil Toplum Kuruluşunun 5 yıl süreyle mercek altına alınmasına böylesine şiddetle karşı çıkınca, bütün Türk STK’larını töhmet altında bırakmadılar mı? STK başkanları ve yöneticileri de tabanlarını bilgilendirmedikleri ve ‘Hodri Meydan!’ diyemedikleri için bu töhmete ortak oldular.

 

 

Elektronik posta: syavuz@kpnmail.nl
Twitter: @SYavuzTR
Facebook: www.facebook.com/selamunyavuz

© InterAjans – Haberlerin tüm hakları İnterAjans’a aittir, izinsiz kullanılamaz.

View full post on InterAjans.nl