Darbe Girişiminin Ardından (2): AKP’ye yansımalar

Darbe Girişiminin Ardından (2): AKP’ye yansımalar

10 Eylül, 2016

15 TEMMUZ darbe girişiminin ardından Türkiye’de sanki yer yerinden oynadı. Binlerce insan FETÖ’cü olduğu iddiasıyla ya işinden, aşından oldu ya da içeri atıldı. İnsanlar zaman zaman 12 Eylül darbesinde bile görülmemiş hukuksuzluk örneğiyle karşı karşıya.

Muhalefet bu hukuksuzluğu haftalardır dile getiriyor; Cumhurbaşkanı Erdoğan da ‘At izi, it izine karışmış’  derken bir anlamda bu hukuksuzlara parmak basıyor.

Cumhurbaşkanının sözlerinin önemli bir diğer anlamı daha var. Ona biraz sonra değineceğim.

Ama önce birkaç rakam verelim…

15 Temmuz’dan şu ana kadar yaklaşık 120 bin yurttaş bir şekilde darbe girişimi ve FETÖ ile ilişkilendirilerek kişisel kayba uğradı.

77 bine yakın insan görevden uzaklaştırıldı; 5 bine yakın devlet memuruna çıkış verildi ki bunlardan 3 bini asker.

40 bin kişi gözaltına alındı, bunlardan yarısı tutuklandı. Kamuda 50 bin devlet memuruna daha çıkış verilmesinin eli kulağında olduğu söylentileri var.

Ama at izinin it izine karıştığı bir ortamda kurunun yanında yaşın da yandığı muhakkak. Zaten gözaltıların yarısının serbest bırakılması bunun en basit matematiksel kanıtı.

***

Aslında devleti FETÖ’den arındırma çabaları 17/25 Aralık yolsuzluk operasyonlarından sonra başlamıştı. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yeni bir ivme kazandı, çok boyutlu hale geldi.

Muhalefet haftalardır “kurunun yanında yaş da yanıyor” diye bas bas bağırıyor… Her şüpheli hukuk kuralları çerçevesinde kendini savunabilmeli ve yargılanmalı diyor; kumpas davalarına atıfta bulunarak, aynı hukuksuzlukların yapılmasının Fetullah Gülen’in iadesini isterken Türkiye’yi uluslararası arenada zor durumda bırakacağını söylüyor.

Anlayana sivrisinek saz.

***

Burada bir noktaya dikkat edin…

Cumhurbaşkanı şüphelilerin hak ve hukukundan bahsetmiyor, kurunun yanında yaşın da yandığını dillendirmiyor. At izi it izine karışmış diyor.

Bu ne demek? Kimin ne olduğu belli değil.

Nerede? AKP içerisinde.

Bu sözlerin zamanlaması manidar!

Neden mi?

Şimdiye kadar FETÖ’cülük suçlamasıyla basında, iş dünyasında, spor dünyasında, bankacılık ve finans aleminde operasyonlar yapıldı.

Sıranın siyaseti FETÖ’den arındırma aşamasına geldiği bir dönemde bu açıklamanın zamanlaması önemli.

Çünkü FETÖ’nün en çok sızdığı siyasi yapının AKP olduğu biliniyor. En az 8 yıl ortak çalışmışlar. Birbirlerinin sırlarını iyi biliyorlar. Ama bu sekiz yıl içinde, çeşitli nedenlerle ve zamanlarda AKP ve FETÖ’cüler arasında da birbirlerine geçişler olmuş. Özellikle basın dünyasında bunun örnekleri apaçık ortada.

Bir de ‘Kripto FETÖ’cü’ diye adlandırılan bir grup var. FETÖ’cü oldukları belki hiç bir zaman açığa çıkmayacak.

***

Erdoğan’ın sözlerinden, cumhurbaşkanı seçildikten sonra son iki yılda AKP için hassas bir dönemde parti içerisindeki geçişleri takip edemediğini anlıyoruz. Kim (kripto) FETÖ’cü, kim AKP ve Erdoğan’a bağlı, belli değil. Erdoğan’ın sıkıntısı da tam bu noktada.

AKP içerisinde karşılıklı FETÖ suçlamaları zaten başlamıştı. Bülent Arınç’n Ankara belediye başkanı hakkında ‘parsel parsel verdi’ sözleri normal şartlarda savcılık tarafından bir suç duyurusu kabul edilirdi.

Bu suçlamalara dün Ordu AKP il başkanı da katıldı. Önümüzdeki dönemde bu suçlamaların devamı bir çığ gibi büyüyerek gelecek. Etki ve yetki sahibi çok sayıda üst düzey AKP’linin bir şekilde FETÖ’ye ‘yardım ve yataklık’ ettiği ortaya çıkarsa ne olur?

AKP’liler hakkındaki yolsuzluk dosyaları gibi hasıraltı mı edilir? Yoksa yargı yolu sonuna kadar açılır mı?

AKP’nin dosyaları hasıraltı etmesi için kendine yeni bir düşman yaratması gerekecek. Yolsuzluk iddiaları sürecinde bu düşman cemaat idi; şimdi FETÖ’cülükten suçlanan AKP’lileri korumak için kimi düşman gösterecekler?

Yani bu şu andaki konjonktüre göre zor bir olasılık.

FETÖ’cülükten suçlanan AKP’lilere yargı yolu tamamen açılırsa Erdoğan için iş çığırından çıkabilir; yani kontrol edilemez hale gelir. At izi it izine karıştığından, kimin, ne kadar AKP’li üst düzey yöneticinin FETÖ’ye bulaştığı bilinmiyor. Ama bu o kadar büyük rakamlara ulaşabilir ki parti epey hırpalanır.

Erdoğan’ın kaygısı da işte tam bu; saraydan uzaktan kumandalı müdahalesi bile AKP’yi kurtaramayabilir.

Böylece geçmişte Türkiye’deki bütün proje partilerin başına gelen, AKP’nin de başına gelebilir, hazin son yaklaşır.

 

Elektronik posta: syavuz@kpnmail.nl
Twitter: @SYavuzTR
Facebook: www.facebook.com/selamunyavuz

 

 

© InterAjans – Haberlerin tüm hakları İnterAjans’a aittir, izinsiz kullanılamaz.

 

 

View full post on InterAjans