Prof. Dr. Richard Staring: “Radikalizm ile ekstremizm arasındaki fark iyi anlatılmalı”

Prof. Dr. Richard Staring: “Radikalizm ile ekstremizm arasındaki fark iyi anlatılmalı”

15 Ekim, 2014

RADIKALIZM ILE EKSTREMIZIM ARASINDAKI FARK IYI ANLATILMALI FOTO INTERAJANS yeniAMSTERDAM (İnterAjans) –   Yaz tatili döneminden önce Hollanda Güvenlik ve Adalet Bakanlığı tarafından “Türk Gençleri ve Radikalizm” konusunda yaptırılan araştırma kamuoyuna açıklandı. Bunu takip eden haftalarda ise IŞİD’e katılmak amacıyla Hollanda’dan Müslüman gençlerin Suriye’ye gittiği yönündeki haberler Hollanda kamuoyunu meşgul etmeye başladı.

Söz konusu araştırma raporu ile IŞİD’e katılan ‘cihadistler’ arasında bir bağlantı olmasa da ‘radikalizm’ konusu gündemden bir süre daha düşmeyecek gibi.

Hollanda Güvenlik ve Adalet Bakanlığı’nın talimatıyla hazırlatılan araştırma sadece radikalizm ile ilgili değil, genel anlamıyla Hollanda’da yaşayan Türk kökenli gençlerin toplumsal konumuyla ilgili. Konu ile ilgili birinci elden bilgiler edinmek ve siz okuyucularla paylaşmak amacıyla 5 kişilik araştırma ekibinin başkanı Prof. Dr. Richard Staring ile bir söyleşi gerçekleştirdik.

Bu söyleşimizde InterAjans’ın yönelttiği sorular ve Prof. Dr. Richard Staring’in verdiği yanıtlar şöyle:

Bu araştırma neden yapıldı? Hollanda’daki Türk gençlerinin radikalleştiği yolunda bilgiler mi vardı?

Daha önce Türkiye’den Hollanda’ya kaçak işçi göçü ile ilgili Türkiye’de ve Hollanda’da yaptığım araştırmalar var. 2011 yılında Türk profesyonelleri düşünce grubunun yayınladığı Türk gençlerinin konumu ile ilgili manifestodan dolayı bu konu kişisel olarak ilgimi çekti. Manifestoda, Türk gençlerinin konumunun giderek kötüleştiği, önlemler alınmazsa radikalizm tuzağına düşebilecekleri belirtiliyordu. Radikalizm konusunun toplumda tartışılmaya başlaması da aynı döneme rastladı. Bunun yanı sıra Türk gençlerinin topluma katılımı konusunda sıkıntılar olduğu vurgulanıyordu. Dolayısıyla bu araştırmanın yapılmasında birden çok faktör etkili oldu.

Hollanda’da radikalizmi tetikleyen nedenler neler?

Ortadoğu’da olan biten her şey burada tepkilerin oluşmasını beraberinde getiriyor. Son haftalarda IŞİD’in Kobane kuşatması burada Kürtlerin tepki vermesine yol açıyor.

Radikalizm ile ekstremizm arasındaki farkın iyi anlatılması gerekir. İnsanların düşüncelerinde radikalleşmesi toplumsal bir tehlike sayılmaz. Ancak bunun ekstremizme dönüşmesi, var olan yapıyı ve sistemi şiddetle yıkma girişimi toplumsal bir tehlike oluşturur.

Radikalleşmeyi önleyici etkenler daha çok sosyo-ekonomik mi, yoksa sosyal-kültürel etkenler mi?

Her ikisi de etkili ama buna nüanslı bir yaklaşım göstermek gerekli. İnsanların sosyo-ekonomik konumu ile radikalizm arasında bir bağlantı kurmak yanlış. Eskiden sosyo-ekonomik tedbirlerle insanların toplumda geri kalmışlığının önlenmesi amaçlanırdı. Şimdi ise sosyo-ekonomik tedbirlerin radikalizmi önleyeceği konuşuluyor.

Sosyal-kültürel faktörler, insanların günlük yaşamındaki ilişkileri ile ilgili. Gençlerin kimlerle sosyal ilişkileri var? Hollanda’daki çoğu Türk genci daha çok kendi Türk toplumuna yöneliyor. Ancak bu konuda da bir değişme olduğunu da gözlemliyoruz.

Eğitim, iş pazarı ve barınmanın geri kalmışlığı önlemek için önemli faktörler olduğu biliniyor. Ancak bunların radikalizm ile doğrudan bir ilişkisi olduğu belirsiz.

Yaptığınız araştırmadan Hollandalı Türk gençlerinin radikalizme ilgisinin olmadığı sonucu ortaya çıkıyor. Bu, gelecekte de bu durumun devam edeceği anlamını taşır mı?

Hayır. Herhangi birisinin radikalizm aşamasını geçip ekstermizme doğru kayarak bir olay çıkarması her an olabilir. Ekstremist davranışlar ceza hukuku içerisinde ele alınmalı. Bu konuda gizli servisler işlerini iyi yapmalı. Ancak İslam, Müslümanlar, radikalizm ile Türk gençleri arasında bir bağlantı kurulması doğru değil. Başörtülü Müslüman Türk kızlarından Suriye’deki IŞİD terörüne karşı tavır takınmaları isteniyor. Bu saçma bir şey. IŞİD terörüne karşı herkesin tavır takınması gerekir. Ama önyargılardan dolayı, Müslümanlar ile IŞİD terörü arasında bağlantı kurulduğundan, onlardan böyle bir tavır bekleniyor.

Bu konuda Lahey Belediye Başkanı Van Aartsen ve Danıştay İkinci Başkanı Piet Hein Donner’in açıklamaları çok anlamlı ve önemli. Van Aartsen Lahey’in Laakskwartier semtinden IŞİD’e katılan ‘cihadistlerle’ ilgili yaptığı açıklamada, bu semtte bütün dinlerden ve etnik gruplardan insanın huzur ve barış içinde yaşadıklarını belirtti ve bu semtte yaşayan Müslümanlarla IŞİD arasında bir bağlantı kurulmasının yanlış olduğunu söyledi. Donner de Hollanda’daki Müslümanlardan IŞİD’e karşı tavır takınmalarını istemenin yanlış bir davranış olduğunu açıkladı.

Yaptığınız araştırmada Türk gençleriyle ilgili verilerin Hollandalı gençlerin verileriyle karşılaştırılması tepkilere yol açtı. Neden Hollandalı gençler ile ilgili veriler referans olarak kullanıldı?

Bu konuda Hollanda Merkezi İstatistik Bürosunun (CBS) bize sağladığı bilgi ve veriler sınırlıydı. Bu karşılaştırmadaki amaç, araştırma sonucu ortaya çıkan verilerin daha önceki araştırma sonuçlarıyla karşılaştırma yapılmasının sağlanması idi. Halk dilinde söylemek gerekirse elma ile armudu karşılaştırmak istemedik.

Ancak bu karşılaştırma biçimine de artık bir nokta koymak gerektiği kanısındayım. Buradaki Türk gençleri kendilerinin ve toplumun sandığından daha fazla Hollandalılar. Çoğu burada doğup büyüyen gençler.

Türk gençlerinin birçok konuda geride oldukları sonucu ortaya çıkmasına rağmen, rapor oldukça olumlu bir tarzda yazılmış. Neden?

Bu doğru. Bunu bilinçli yaptık. Türk gençlerinin adı geçen manifestoda ve medyada problemli bir grup olarak tanımlanmasını önlemek istedik. Hollandalı Türk gençlerini toplumdan ayrışmış bir grup olarak gösterilmesini istemedik.

Gençler en büyük sorunlarının iş pazarında ve eğitimde karşılaştıkları ayırımcılık olduğunu söylüyorlar. Bu sorunlar nasıl çözülecek?

Çözüm için iki taraflı çaba gerekli. Hem gençler ayırımcılığa karşı daha dirençli olmalı, hem de toplum ve hükümet kesin tavır almalı ve ayırımcılığı önleyici tedbirler getirmeli. Bu da herkese eşit şans sağlayarak olur.

Türk gençlerinin eskiye nazaran mağduriyet rolünü daha az benimsediklerini görüyoruz. Sebatlı bir şekilde eğitimlerine devam ettiklerini, hatta birkaç yüksekokulu birden bitirdiklerini görüyoruz. Ayırımcılığa uğradıklarında kendileri alternatif çözüm yolları arıyorlar. Ailelerin de eğitime ve öğrenime verdikleri önem ve çocuklarının başarılı olma istekleri giderek artıyor.

Ancak bu konuda toplumsal tartışmanın devam ettirilmesi gerekir.

Son yıllarda Hollanda’daki havanın göçmenler aleyhine değiştiği görüşüne katılıyor musunuz?

Son yıllarda göç ve göçmenler ile ilgili havanın değiştiği doğru. Hükümet göç ile uyum politikalarını birbirinden ayırt etmeli. Türkiye’den Hollanda’ya göç eskisine nazaran oldukça azaldı. Uyum konusunda sıkıntılar olmasına rağmen, bu konuda da oldukça iyi ilerlemeler kaydediliyor. Türk kızları eğitimleri için başka kentlere taşınabiliyorlar. Toplumsal engellemelere karşı koymak için kendi stratejilerini belirliyorlar. Türk toplumu eğitimlerini tamamlamak için kız çocuklarına eskisine göre daha çok tolerans tanıyor.

Türkiye’nin buradaki Türk gençlerine olan etkisi hakkında neler düşünüyorsunuz?

Buradaki Türk gençleri için Türkiye’nin anlamı giderek değişiyor. Gençler Türkiye’yi daha çok bir tatil ülkesi olarak görüyor. Türkiye’deki aile bağları da giderek azalıyor.

Raporda Türk gençlerinin kimlik arayışı konusunda da bilgiler var. Bu konuda neler göze çarpıyor?

Gençlerdeki kimlik arama çabaları ergenlik çağlarında başlıyor. O yaşlarda Hollanda’da yaşayan diğer yaşıtlarıyla kültürel ve dini farklılıklar kendini göstermeye başlıyor. Araştırma sonucunda Türk gençlerinin kimlik arama çabalarında İslamiyet’in yerinin giderek arttığı ortaya çıktı. Aynı şekilde Kürt kökenli gençler de, her ne kadar PKK’yı desteklemeseler de, kendilerini Kürt kimliğinde buluyorlar.

Ancak Türk gençleri, inançlarını giderek artan oranda pragmatik ve daha bireysel yaşıyorlar. Çünkü Türk toplumu laik bir sistem içerisinde İslam’ı yaşamaya alışmış. Bu da Türk gençlerinin İslami yaşam biçimini kişiselleştirmelerine fırsat veriyor.

Ancak Türkiye’de laikliğin giderek azaldığını görüyoruz. Bunun Hollanda’ya etkisinin nasıl olacağını bilemiyoruz. Ama buradaki gençlerin Türkiye’ye olan ilgilerinin azaldığını göz önüne alırsak, Türkiye’de laikliğin azalması buradaki gençleri pek etkilemez.

 

 

© InterAjans – Haberlerin tüm hakları İnterAjans’a aittir, izinsiz kullanılamaz.

 

 

View full post on InterAjans.nl